Kayıtlar

Temmuz, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne Kolaydı Eskiden

yüksek dozda hayıflanma barındıran bir soru cümlesi. aslında üç noktalı bolca, lakin sevilmiyor kendileri. şu an'ın içinden dönüp de geriye baktığında bazen insan, debelenmelerinin eskiden ne kadar çabucak başından savrulduğunu görüyor ya, işte deli oluyor o zaman.. neden şimdi geçmiyor böyle hızla, neden takılı kalıyor, yapışıyor üzerime her şey diyor, susuyor ardından da gözyaşları eşliğinde.. hayat bir kuvvet testi uyguluyor üzerinde insanın, durmadan. tam biri geçti, geçiyor derken, bir diğeri geliyor zorlukların. nefeslik molalarda bile yokluyor türlü sıkıntı elinden, dilinden, zihninden insanı. insan durmaksızın yoruluyor, dinlenmeden. oysa bir tek an içinde hayat. tasası, derdi, hüznü, sevinci onun içinde. biri düğmeye bastı mı, sonsuz bir aydınlık çünkü arkası, belki karanlık. çoklarının ziyaret ettiği fakat hakkında da tek söz etmediği "yer" o düğmenin arkası.. zaman geçerken üzerinden insanın, hem de eze eze geçerken, durup sadece hayıflanmak düşüyor

Hayat

Takılır bazen gözüne vefasızlıkları, saçmalıkları insanların, aslında hiç "olmamışlıkları".. Anlık bir "uykuya düşüş" yaşar, devam edersin yoluna sonra.. Hayat böyledir. Sonra başlarsın oynamaya sen de, açıkta kalmış bir "hayırsız" rolünü.. Dert etmezsin, zaman geçer, hayatın işlek bir şehir arteri olur, fark etmezsin. Önce hayıflanmaların gelir aklına, sonra hayıflanmalarına gülüp geçtiğin.. Nihayet gülüp geçmelerine güler hale gelirsin. Hayat böyledir.